Hepimiz geçim sıkıntısıyla boğuşup, para kazanma çabasına girişip kendimizi, sağlığımızı ihmal ediyoruz. Kendimize sağlıklı vakit ayıramıyoruz. Aslında fazla değil bir kaç saat bile bedenimize kendimize ayıracağımız sağlıklı zamanla günün stresinden uzaklaşabiliriz. Kişi hangi ortamda mutlu oluyorsa öncelikle o ortamda olmalı. Bazıları sahilde, bazıları evinde, bazıları kalabalıkta mutlu oluyor. Bu seçimi kişi kendisi yapacaktır. Huzuru nerede buluyorsanız o ortamda sağlıklı vakit geçirmelisiniz. Belki bir fincan kahve ve okuyacağınız iki satır sizi kendinize getirecek, belki mağaza vitrinine bakmak, bütçenizin el verdiği bir şeyler almak, belki sevdiklerinizle sohbet etmek iyi gelecektir. Bazen de boş boş hiç bir şey yapmadan televizyon izlemek bile iyi gelebilir. Size komik gelen şeyleri izleyerek kahkaha tufanı yaratmanız belkide enerji depolamanıza yarayacaktır.
İşten geldiğinizde işinizi kapınızın dışında bırakın. Gün boyu yaptığınız işler sizinle beraber evinize girmesin beyninizi yormaya devam etmesin. Evinize girdiğinizde işiniz bitti diye düşünün. Günü tamamladığınızı kendinize hissettirin. Eşinizle sevdiklerinizle vakit geçirin. Beraber bir yürüyüş yapın, bir film izleyin, oyunlar yaratıp eğlenceli zaman geçirin ve var olan streslerinizi o güzel anlar da unutup gidin. Unutmayın ki herkes bir işle meşgul, herkes çalışmak zorunda, ister sevdiğiniz işi yapın, ister sevmediğiniz ama şartların bunu gerektirdiği işi yapın sevmekten korkmayın.
Stresten uzaklaşmak için illaki maddi karşılığı olan şeyler yapmanız şart değil. Yürüyüş en güzel vakit geçirmenin yoludur. Sevdiğiniz insanlara onları sevdiğinizi, onların sizi sevdiğini gösterme fırsatı verin. İşte yeterince iş arkadaşlarınızla zaten haşır neşirsiniz. Eşinize ailenize, dostlarınıza vakit ayırın ve onların sizi mutlu etmesine izin verin. Mutluluk hormonlarınız ne kadar yükselirse o kadar stresten uzaklaşırsınız. Bir bisiklet turu, bir deniz havası bu küçücük şeyler bile insanı mutlu etmeye yetecek şeylerin başında gelir.
Size sorun yaratan, sürekli sıkıntılarını anlatıp sizin içinizi karartan insanlardan uzak durun. Bazen sürekli dert yakınan insanlar var olan stresinizin tavan yapmasına sebep olacaktır. Bu demek değil ki size içini döken bir arkadaşınızın derdini dinlemeyin. Tabi ki dinleyin ama her bir araya geldiğinizde hep sorun hep sıkıntılı vakit geçirmenize, içinize karartmaya odaklanmış ve bu şekilde sizi bunaltıp kendisini rahatlatan negatif ererji yayn kişilerden uzak durun. Uzak duramayacak kadar yakınınız ise böyle biri daha az vakit geçirmeye özen gösterin. Yada ona yardımcı olun. Hayatın hep kötü yanlarını görmemesi gerektiğini, mutlu olduğu anları hatırlayarak bu anları daha yoğun yaşaması için ona yol göstermek en doğrusu olacaktır. Sevdiklerinize hangi koşulda olursa olsun sırt dönmemek de gerekir. Böyle yaparsak çok yalnız kalırız. Hem insanlara yardımcı olmuş oluruz, hem de biz insan kaybetmemiş oluruz. Böylelikle belki daha pozitif hissederiz. Birilerine yardımcı olmak da en güzel motivasyon kaynağıdır.
Stres istemediğiniz bir sürü hastalığa davetiye de çıkartacaktır. Kalp, tansiyon, şeker, alerji vb. hastalıkların başı hep stresli bir bünyedir. Kendinizi seviyorsanız stresle baş etmekten korumalısınız kendinizi. Strese davetiye çıkaran da yine sizsiniz unutmayın. Siz kendinizi sever değer veriseniz kötü durumlarla baş etmek zorunda kalmayacaksınız.
Belki bir hayvan sahiplenilebilir. Ama gerçekten bakmak istiyorsanız. Evcil bir hayvan eve size hareket getirebilir. Sorumluluk geliştirmek için de en doğru seçim olacaktır. Sizi iyice strese sokacağını düşünüyorsanız hiç yakınından bile geçmeyin. Çünkü her insan hayvan bakmanın sorumluluğunu yüklenemez. Stresle baş etmenin en güzel yolu, kendinizi, hayatınızı, eşinizi, ailenizi sevmekten geçer unutmayın hangi aktiviteyi yaparsanız yapın en güzel iyileştirici sevginizi göstermek sevilmektir.