İnsan anatomisi gereği kaburgamızın içerisinde birer balon gibidir akciğerlerimiz. Her nefes alışımızda bu balonların içleri hava doluyor ve bu balonlar şişiyor. Göğsümüzle karnımız arasında akciğerlerimizin alt kısmında bitişik olan büyük bir kas olan diyafram sıkışarak ciğerlerimizin genişlemesini sağlar ve nefes almamıza yardımcı olur. Çabuk çabuk yenilen yemekler sonrası ardından yutkunarak arada oluşturulan hava ciğerlere kaçar ve hıçkırık oluşur. Bu netice sonrasında yediğimiz yuttuğumuz besinlerle beraber bu hava sindirim sistemimize inene kadar bizi hıçkırık tutar ve bu çok rahatsız edici bir boyut alabilir.
Peki hıçkırıktan nasıl kurtuluruz?
Hıçkırıktan kurtulmanın nesillerden nesile gelen bir çok çözümü mevcut. Bir çoğu işe yarayabiliyor. Tecrübeyle sabitlenenleri var. Mesela, nefesini tut hıçkırık geçer. Biraz uğraş sonrasında belki işe yarayabilir. Kişiyi korkutarak hıçkırığının durması sağlanabiliyor, işe yarar mı yaradığı anlara birebir şahit olmuşluğum var. En güzel ve en kesin çözüm yine tecrübe edilmiş şey ağzınızın o an ki tadını değiştirmek. Mesela bir damla limon kesinlikle iş görüyor ve hıçkırık saniyeler sonra kesiliyor. Bir diğer çözüm işaret parmağınızla baş parmağınızın olduğu avuç içine baskı uygulamak. Bir poşetle nefes alıp vermek daha bir çok öneri mevcuttur.
Bu çözüm yöntemleri tabi ki bilimsel değildir. Sadece tecrübeler neticesinde alınan sonuçlardır. Mutlaka tıbbi açıklamalarında mantıklı olan tarafları vardır.